Okuma Yazma Geriliği

Herhangi bir organik nedene bağlı olmaksızın okul becerilerinde sorun olmasına öğrenme güçlüğü denir.

Çocuğun aritmetik beceri, okuma, yazma gibi akademik becerilerinden birinin, zekasına göre beklenen düzeyin belirgin derecede altında olması durumu olarak da ifade edilebilir. Yapılan araştırmalar, 30 kişilik bir sınıfta 2 – 4 çocukta öğrenme güçlüğü olduğunu göstermiştir.

Okuma Yazma Geriliği

Herhangi bir organik nedene bağlı olmaksızın okul becerilerinde sorun olmasına öğrenme güçlüğü denir. Bu durum zeka geriliğinin, duygusal kusurun ya da kültürel faktörlerin bir sonucu değildir. Çocuğun aritmetik beceri, okuma, yazma gibi akademik becerilerinden birinin, zekasına göre beklenen düzeyin belirgin derecede altında olması durumu olarak da ifade edilebilir. Yapılan araştırmalar, 30 kişilik bir sınıfta 2 – 4 çocukta öğrenme güçlüğü olduğunu göstermiştir.

Öğrenme bozuklukları 3 grupta incelenir:

  • Okuma bozukluğu
  • Yazma bozukluğu
  • Aritmetik beceri bozukluğu

Okul becerilerinde bozukluk; aritmetik işlem, okuma ya da yazmadan birinde olabileceği gibi bir çocukta bunlardan ikisi ya da üçü bir arada bulunabilir. Okuma bozukluğuna disleksi denir.

Okuma sırasında; kelimelerin ya da harflerin ayrımında, sıralanmasında yetersizlik ya da ses ve görüntünün birleştirilmesinde zorluk vardır. Benzer sesleri karıştırır.

Yazma bozukluğunda; harf, heceleme, noktalama, sayfa düzenleme ve gramer hataları söz konusudur.

Matematik beceri bozukluğunda; matematik terim, sembol, işaret ve kavramları algılamada zorluk, doğru kopyalama ve deftere geçmeyi engelleyen dikkat problemi ya da problem çözmede yetersizlik vardır.

Belirtiler:

Bu belirtilerin hepsi aynı çocukta görülmeyebilir.

1. Görsel Algı Sorunu:

Okurken odaklanmada, bir satırdan diğerine geçmede zorlanır.
Görsel ayrımlaştırma yetenekleri zayıftır. Harfleri, sayıları ve sözcükleri ters yazar, döndürür veya yerini değiştirir. (b yerine p, fil yerine lif, 7 yerine 2, bayrak yerine baryak) yazabilir.)
Okurken harf atlama, satır atlama görülür.
Uzaklık, derinlik algılamada zorlanır.

2. İşitsel Algı Sorunu:

İşitsel ayrımlaştırmada güçlük yaşarlar. Bazı harfleri karıştırırlar. (f-v, b-m gibi)
Yönergeleri unutabilir, dinlemiyor görünebilirler.

3. Dokunsal Algı Sorunu:

Çocuk eğer dokunarak bir nesneyi tanımlayamıyorsa, nesnelerin şeklini, sayını ayırt edemiyorsa bu sorunu yaşıyordur.

Bu sorunlar; okuma, yazma, tahtadan yazı geçirme, yön bulma, mesafe algılama, hızlı bir konuşmayı izleme ve bütünüyle algılama gibi alanlarda zorlanmaya neden olduğu için başarı düşer.

4. Dil Problemleri:

Dil gelişimi bir kısmında gecikmiştir.
Dilin gramer yapısına uygun olarak kelimeleri sıralayıp cümle oluşturmada güçlük yaşarlar.
Kendini ifade etmede zorlanır.

5. Organizasyon Sorunları:

Dağınıktırlar.
Zamanı iyi kullanamazlar.
Yaşamını ve çevresini düzenlemekte güçlük yaşar. Bu nedenle ödevlerini organize edemez.
Verilen yönergeleri birbirine karıştırır.

6. Oryantasyon Sorunları:

Sağ-sol ayırt edemezler.
Mesafe ve ölçümlerde zorluk yaşarlar.
Yön saptayamamasına bağlı top yakalama, ip atlama gibi alanlarda sorunlar yaşanır.

7. Çalışma Alışkanlıkları:

Yavaş ve verimsiz çalışırlar.
Sebat göstermekte zorlanırlar.

8. Sosyal ve Duygusal Davranış Sorunları:

Birçok alanda yaşadığı zorluklar sonucunda bu çocukların sorunları okulla sınırlı kalmaz. Tüm sosyal yaşamlarını da etkiler.
Sözsüz mesajları, duyguları anlama ve ayırt etmede güçlük yaşarlar.
Sınırları bilme ve kendini kontrol etmede zorlanır.
İçgüdüsel davranışları vardır. Genellikle sonucun ne olacağını düşünmeden ani tepkilerde bulunurlar.
Kendini değersiz, güvensiz ve kötü hisseder.
İçe kapanma, bezginlik, alınganlık gösterebilirler.
Yeterince zeki olmadıklarını düşünebilirler.
Arkadaşlarıyla geçinemezler.
İlgi ve motivasyon eksikliği yaşarlar.

9. Akademik beceri Bozuklukları:

Okumayı sökememe,
Yazı bozuklukları, ters yazma,
Matematikte güçlükler, çarpım tablosunu öğrenememe, sembolleri karıştırma,
İmla ve noktalama hataları görülür.

10. Zeka Düzeyi:

Normal ya da normalin üzerindedir.
Öğrenme bozukluğu olan çocuklar bu özelliklerin tümünü taşımayabilir. Her biri farklı alanlarda ve yoğunlukta bu belirtileri gösterirler. Tıbbi ve psikolojik değerlendirmeler ve çeşitli testler uygulanarak tanı konur. Erken tanınması önemlidir. Öğrenme güçlüğü olan çocukların tedavisinde uzman-aile ve okul işbirliği çok önemlidir. Bu üçlü arasında kurulan işbirliğinin her zaman tedavi sürecini olumlu yönde etkilediği görülür. Çocuklar yaşadıkları sorunun farklı öğrenmeden kaynaklandığını anladıklarında ve özel çalışmalarla ilerleme kaydettiklerinde düşün benlik saygıları zaman içerisinde yükselir.